Travma söz konusu olduğunda sanat önemli bir ruhsal onarım aracı ve alanıdır. Travmanın derinliklerini ve onun insan ruhundaki karmaşık tezahürlerini keşfetmek için benzersiz ve güçlü bir yol sunar. Quinodoz şöyle der; "... bir analizde hasta ve analistin ebediyet düşlemi adını verdiğim durumu bir anlığına gördükleri bazı anlar olduğuna inanıyorum. Bunlar bütünleşme anlarıdır, bu anlarda analist ve hasta bugünde son derece yoğun bir şekilde ortaya çıkan, zamansal çerçevede birbirinden ayrı fakat her birinin ötekine anlam bahşettiği analizinin geçmişi, bugünü ve gelecek umutlarının bir araya gelmesinden oluşan canlı ve net bir tasavvura sahip olurlar. Bu nadir ancak değerli anlar, bir güzelliğin, aşkın veya farklı bir zaman algısının ortaya çıktığı yoğun duygusal deneyimlerin şokuna benzer. Bunlar, bana göre, içgörünün -yani bilincin uyanmasının sağladığı ‘bir anlık sonsuzluğu’ oluştururlar." Travmatik bir deneyimin iç dünyada yarattığı tahribat bir taraftan sonsuza kadar süreceği hissi verirken, bazen esasen kendisi ebedi olan bir sanat eseri üretme ya da esere temas etme yoluyla ilüzyonel bir şekilde onarım ve yeniden bütünleşme sürecine girilebilir. Peki bu nasıl olur?

Bu seneki Psikanalistle Buluşma etkinliğimizin konusunu “Travma ve Sanat” olarak belirledik. Bu bağlamda kendisi de aynı zamanda bir sanatçı olan Psikanalist Francis Grier'den seans odasında gelen travmatik malzemeyi müziğin dili yoluyla nasıl ele aldığını dinleyecek, Psikanalist Ayla Yazıcı'dan ise tıpkı bir analiz çalışmasında ruhsallığın yeniden inşası gibi, sanatçının otoportre çalışmasının psikanalitik anlamı üzerine düşüneceğiz.

Sizleri 12 Kasım 2023 tarihinde çevrimiçi olarak gerçekleştirilecek etkinliğimize, Francis GRIER ve Ayla YAZICI ile sanat, psikanaliz ve travma üzerine beraber düşünmeye davet ediyoruz.