Özgeçmiş
Klinik psikolog, psikanalist adayı. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olmuş, yüksek lisans eğitimini Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji programında tamamlamıştır. Uluslararası Psikanaliz Birliği’ne (IPA) bağlı Psike İstanbul Derneği’nde psikanalist adayı olarak eğitimini sürdürmektedir. Serbest çalışmaktadır.
İkametgâh: Kabuk-Ev
Ruhsal inziva, bir “yer” olarak tarif edilebilir. Yerleşecek bir yeri türlü sebeplerle bulamayan ruhsallık, içeride(n) bir yer inşa eder. Ve bu yer çok iyi korunmalıdır. Dış dünya tehlikeler içermektedir ve bu kırılgan evi korumanın yolu dış dünyadan ruhsallıktaki yerin altına, toprağın altına çekilmek olabilir. Bu uğurda yaşamsal olanın getirdiği temiz havayı içine çekip bununla beslenebilme hazzından vazgeçmek zorunda kalan ruhsallık, trake solunumuna döner gibidir. Havayla teması neredeyse tamamen kesmenin ya da çok sınırlı hale getirmenin kendisini korumak için tek çare haline geldiği böyle bir “var olma” halinde, topraktaki boşluklardan sızan havanın hücrelerinden girip onu beslemesini bekler adeta. İlişki ve bağ kurma yoluyla gelecek ruhsal haz ve gerçeklikle ilişkinin sunabileceği doyum, aynı zamanda taşıdığı acı ve hayal kırıklıklarının uyandırdığı kaygıdan kaçmak için ve inşa edilen bu “yer”i kaybetmemek uğruna gözden çıkarılabilir. Çünkü barınma, yani yerleşme ve kökleşme bu kişiler için belki de ancak toprağın altında, köklere yakın bir yerde inşa edilen kabuğun içine sığınmakla mümkündür.
Kendilerine yerleşim yeri bulamayan bu hastalar, tıpkı bir salyangoz gibi kendi salgıladıkları sıvıdan oluşan bir kabuk oluşturup, o kabuğun içinde, kendi icatlarıyla döşedikleri bu sürgün evinde tümgüçlü bir varoluşu gerçekleştirmeyi denerler. Yerleşip kökleşebilmek için ötekinin ruhsallığına muhtaç halde doğan bebek, bunu tam olarak yapamadığında, doğanın sunduğu evrimsel alternatiflerde bir çözüm arıyor olabilir mi? İnsanda patolojik bir kişilik örgütlenmesinin göstergesi olabilecek bu durum, doğa içinde bulunmuş erken dönem çözümlere gerileme yoluyla ortaya çıkıyor olabilir mi?
Bu sunumda yanıtlardan çok sorulardan; kuramsal bir açıklamadan çok psikanaliz, doğa bilimleri ve mekânın poetikası üzerinden yapılan çağrışımlardan bahsedilecektir. Bu çağrışımlara kaynak oluşturan klinik örneklere yer verilmeye çalışılacaktır.
Sema Sözer