Özgeçmiş:
Psikiyatri uzmanı , Psike İstanbul ve IPA üyesi analist . Geçmiş dönemlerde Psike İstanbul YönetimKurulu, Bilimsel Komite ve Kabul ve İlerleme Komitesi dahil olmak üzere,derneğin çeşitli komitelerinde çalışmıştır. Dernek bünyesinde eğitim ve süpervizyon çalışmalarına devam etmektedir. Nöroloji, psikiyatri ve psikanalizle ilgili sunum, makale ve kitap bölümleri vardır. Serbest çalışmaktadır.
Özet:
Yabancı Nasıl Köklenir?
Yerleşmek ve sonrasında köklenebilmek için önce yolculuğa çıkılır. Bulunulan, durulan yerden ayrılmak, hareket etmek ve bedeni, zihni, ruhsallığı yeniye, bilinmeyene, hafızasızlığa, belki “0” noktasına taşımak yani göçebilmek kimi zaman bir seçim kimi zamansa bir mecburiyettir.
Psikanaliz çalışması; divana, çerçeveye yerleşmeye, zihnin en derin katmanlarında yolculuk yaparken ruhsallığın takılı kaldığı çıkmazlardan göçerek yeni bir ruhsal işleyişin toprağına kök salmayı amaçlar. Bu kökleşmeyle kişi daha özgür, yaratıcı ve kendini gerçekleştirebilme kapasitesini edinmiş olur. Kök salabilmek için Vilém Flusser’ın dediği gibi, önce etrafımızdaki her şeyi kökünden sökebilmeli ve özgürce yeni söylemler, düşünceler yaratabilmeliyiz. Freud’dan başlayarak birçok psikanalist yer değiştirmiş ve değiştirmeye de devam etmektedir. Yolculukları boyunca bazen bir, bazen de birden fazla limana uğramış olan psikanalistler nasıl kök salmışlardır? Psikanaliz kuramlarını ve çalışma pratiklerinin Freud’dan sonraki değişimlerine baktığımızda yeni söylemlerin neredeyse hepsinin doğduğu topraklardan köklerini ayırıp başka topraklara giden analistlerce ortaya konulduğunu görmekteyiz. O zaman köklenme arzusunun yaratıcı düşüncenin ikiz kardeşi olduğunu söylemek pek de yanlış olmaz.
Bu sunumda göç eden ve köklenmiş olan analistlerin kuramlarının yaratılmasında nasıl bir ruhsal, zihinsel yolculuk yaptıkları ve bunun izlerinin kuramlarını nasıl beslediğini tartışmaya çalışacağım.